binmek

binmek
-er -e
1. 骑, 驾驭: ata \binmek 骑马 eşeğe \binmek 骑驴 Attan inip eşeğe bindi. 他下马骑上了驴。
2. 乘坐(飞机车船电梯等): asansöre \binmek 乘电梯, 上电梯 trene \binmek 乘火车, 上火车 Bazı öğrenciler de kayığa binip denize açıldılar. 还有一些学生登上小船到海上去了。Pasaport tamam olup, Türkiye vizesi alınınca uçağa bindi Türkiye'ye gitti. 护照办完, 获得土耳其签证之后, 他坐上飞机去了土耳其。
3. 超过: Hiçbir yerde bunca uygarlık üst üste binmemiştir. 如此的开化无处可比。
4. (事情)处于不期望的地步: İş fenaya bindi. 事情变遭了。
5. 重叠: Damar damara binmiş. 血管好像都重叠到了一起。
6. 增加, 补充: Peynirin her tenekesine yirmi yuan da taşıma maşrafı bindi. 每桶奶酪外加20块钱运费。
7. (nsz, -e) 涨价: Pamuklulara yüzde on bindi. 混纺棉布涨价10%。Yiyeceğe yüzde otuz bindi. 食品涨价30%。
◇ bindiği dalı kesmek 挖自家墙脚, 拆自己的台, 自毁长城

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • binmek — e, er 1) Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak Belki de atlara binerek dolaşırız. R. H. Karay 2) Bir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil vb. bir taşıtta yer almak Vapurlara, trenlere ihtiyarları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • inada binmek (veya bindirmek) — iş inada binmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalına binmek — omuzuna binmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • imamkayığına binmek — ölü tabut içinde veya sal üzerinde mezarlığa götürülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıymete binmek — çok değerli duruma gelmek Düşündüm ki başka bir yerde çalışmaya başlarsam, belki kıymete binerim. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalına binmek — bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küplere binmek — çok öfkelenmek Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ensesine binmek — birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zora binmek — iş ancak zor kullanılmakla sonuçlanacak bir durum almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omzuna binmek — (birinin) yük olmak, ağırlık vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepesine binmek (veya çıkmak) — (birinin) genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak Böyle kız gibi nazik bir zabiti askerler sayarlar mı? Askerlerimiz tepenize çıkıyordur, nedir? R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”